Kayıtlar

Gri

Resim
Tik tak tik tak tik tak... Alçı üzerine tek kat özgürlüğün rengi olan mavi ile boyanmış, kapının karşısında olan duvarın üzerinde kendi çarkını döndüren, akrebin yelkovanı kovaladığını belirtircesine çıkardığı "tik tak" sesiyle adeta "ben buradayım" diyen basit bir zaman göstergesi olan saatten gelmekteydi bu ses. Artık bu sesi bile duymamaktaydım. Ne de olsa yıllardır bana zamanın aktığını aynalar kadar acımasızca olmasa da hatırlatan bu saate alışmanın getirisiyle geri planda kalıyor, belli bir zamandan sonra duymamaya başlıyordun. İnsanların bana yaptığını ben yalnızca bir saate yapmaktaydım. Benim acı feryatlarımı kulak arkası yapıp alışan insanlarken benim bunu bir saate yapmamın etkisinden dahi bahsedilemezdi. Aklıma dolan düşüncelerle yavaş hareketler eşliğinde oturduğum yer döşeğinden kalkarak yapmakta olduğum yazma oyasını yanımda bulunan, çeyizim olarak annemden bana tek hatıra olan, bir ayağını kağıtla bükerek destekleyip dengede tutmaya çalıştığım sandığ...

Hissetmek

Resim
  Hissetmek, bir kelime içinde neler barındırabilirse, onların belki de en derininde olan sözcük. Hislerimiz somut dünyanın bir parçası olmasa ya da insanlar tarafından arka plana atılsa dahi, sözüne en güvendiğimiz ve çoğu olay karşısında "hislerime güvendim" deyip sıyrılmamızı sağlayan basit görünümlü derin bir mevzudur. Hislerimiz çoğu zaman kalbimiz ile özdeşleşir ve o zaman da kalp ile beyin arasındaki çatışmada yara bere içinde kalır genellikle. Yalnızca mantığını dinlediğini söyleyen kişi dahi öyle bir an gelir ki, mantığının anlamlandıramadığı noktada yüreğinin, yani hislerinin ilahi bir dünyadan çıkmış gibi hissedilen sesine kulak verir. Hislerin bu karmaşık dünyası hakkında insan düşündükçe daha derine çekiliyor sanki. Bu hisler, hayatımızın her alanını sarmıştır. Hiç görmediğimiz bir yerin o gelen tanıdıklık hissinin verdiği huzur, kaçımızı farklı yolculuklara çıkarmamıştır ya da duyduğumuz melodi içimizde çeşitli düşünceler zuhur edip hislerimizin bir uyaranı olma...

Başlangıç

Resim
  İlk adımlar hep zorlayıcı olmuştur yahut düştüğünde insanın kalkışı. Hayat içinde birçok zorluklarla beraber onların mükafatını da barındırıyor ya da biz öyle düşünmek istiyoruz. Bu satırlara başladığım günlerde benim için hayatımı altüst eden ve de bu zamana kadar emek verdiğim yoldan bambaşka yola daha zorlu şekilde geçmem gerekti. Süreç tamamlanmadı ama yola çıktım. Bu satırlar sizlere manasız gelecektir belki ama benim için mihenk taşı görevi görüyor ve bana devam etmem gerektiğini hatırlatıyor. Ben kimim sorusu çoğunlukla aklımızda döner durur zamansız. Bununla beraber bir amaç da ararız, neden geldim hayata diye başlar kimi zaman bu sorgulamalar çünkü bir sebep arayıp bulmak, ülkü edinmek isteriz kendimize. Sizler belki de benim için ilk soruyu sorarsanız, soracak olursanız cevabım; hiç kimse olacak sadece. Niks ismini bu yüzden tercih etme küstahlığında bulundum. "Niks" kelimesi, "hiçbir şey" veya "bir değeri olmayan şey" anlamına gelmekte birço...